Neden Mütercim Tercümanlık?
ONAT Tercümanı olmak ister misiniz?
Adalet, fırsat eşitliği, destek, hoşgörü, güven. Aynı dilden mi konuşuyoruz? Aşağıdaki başvuru formunu doldurarak ilk adımı atabilirsiniz.
https://www.onattercume.com/tercuman-basvuru/
Bir Tercüman’ın Hikayesi
Yolculuğum nasıl başladı? Kendimi nasıl bu alanda buldum?
İlkokul dördüncü sınıfta tanıştım İngilizceyle. Oldukça tipik bir şekilde, öğretmenime duyduğum sevgiden ve kendisinden oldukça etkilenerek yöneldim bu derse. Bana İngilizceyi sevdiren de, alanda ilerlememi ve gelecek hedeflerimi bu dil üzerine yapmamı sağlayan da ilkokul İngilizce öğretmenim oldu. Yaşım ve okuduğum sınıflar ilerledikçe dilin ve dil ile birlikte gelen kültürün, bana açılan yeni kapıların ve sunulan fırsatların farkına varmaya başladım. Yabancı bir dil bilmek, İngilizce bilmek, beni farklı kılıyor, bir dünya vatandaşı yapıyordu. Bu farkındalıkla ilk ve orta öğrenimimi tamamladım ve liseye geçiş yaptım. Lisede ilk işim alanlara ayrılma vaktimiz geldiğinde ‘dil sınıfı isteyenler listesinin’ ilk sırasına adımı yazmak oldu.
Lisede, alanın içine girmemle dil benim için daha sistematik ve tek amaca odaklı bir hal aldı. Artık tek istediğim kendimi dil bilgisi, kelime bilgisi ve günlük dil kullanımı konularında en iyi şekilde geliştirip alanımda derece yaparak iyi bir üniversiteye yerleşmekti. İşte bu sıralarda, İngilizce bildiğim ve bu alanda uzman olduğum için yapabileceğim ve üzerine bir hayat inşa edebileceğim mesleklerle tanışmaya başladım. Bunlardan ilki öğretmenlikti. Her ne kadar eğitim-öğretim hayatım boyunca özellikle İngilizce olmakla birlikte genel olarak tüm öğretmenlerimi çok sevmeme rağmen bu meslek hiçbir zaman benim isteklerime ve kendimi tanıdığım kadarıyla bana cazip gelmiyordu. Peki öğretmenlik yerine başka hangi mesleği yapabilirdim? Hangi meslek dil alanında uzmanlaşmış kişiler için bir kapı açıyor, onlara bir ünvan sağlıyordu?
Karşıma çıkan ilk cevap, biraz da sistemin dayattığı, dil üzerine eğitim veren okullarda en yüksek sınav puanı ve başarı sıralamasıyla girilen bölüm olan Mütercim Tercümanlık oldu. O zamana kadar kulaklarım oradan buradan duyduğum mütercim ve tercüman kavramlarına aşina olsa da, konu hakkında sağlam bir bilgim yoktu.
Ve araştırmaya başladım. Evet, bir dil öğrencisinin üniversitede kazanabileceği en iyi bölümdü. Bölümün puanları oldukça yüksekti, yalnızca çalışkan ve başarılı öğrenciler bu bölüme gidebiliyordu. Üstelik çeviriler sadece İngilizce’den değil, diğer birçok dilden yapılıyor, bu dillere özel mütercim tercümanlık eğitimleri veriliyordu.
Öğrendiklerimi sindirdikten sonra bu meslek kafama yattı, hedefimi koydum ve dört yıllık lise hayatımda oldukça sıkı çalışarak Hacettepe Üniversitesi, İngilizce Mütercim Tercümanlık bölümünü 2015 yılında kazandım. Özel olarak seçtiğim bir üniversite ya da şehir değildi. Tek derdim, dil alanından en yüksek puanla girelebilecek üniversitelerden birine yerleşmekti.
Peki Sonra Ne Oldu?
İngilizce mütercim tercümanlık bölümüne başladım. Artık alana tam anlamıyla giriş yapmıştım. Meğer hiçbir şey bilmiyormuşum. Ne dilin kendisi, ne de mütercim tercümanlık alanı kolay veya basite indirgenecek şeyler değildi. Bir kere İngilizce bilmek demek, ilköğretim ve lisede sınavlardan yüksek puan almak, izlediğin yabancı dizi ve filmleri altyazısız anlamak, dinlediğin yabancı şarkıların sana ana dilde dinliyormuş gibi anlamlı gelmesi ya da yabancı dil sınavındaki soruların tamamına yakınını doğru çözüp üniversiteye yerleşmek demek değildi.
Üniversitedeki ilk yılım tamamen İngilizcenin dil yapısını, köklerini, eklerini, diğer dillerle etkileşimini, o dillerden ödünç alıp kendine kazandırdığı yabancı kelimeleri, yeri geldiğinde Latinceyi, Almancayı, Franszıcayı, Eski İngilizceyi ve Yeni İngilizceyi, dilbilimini, sözdizimini, sözcükbilimini ve bunlara benzer daha birçok kavramı bilmek demekmiş. İkinci yılımda öğrendiklerim ise çeviri işinin ne kadar kompleks ve detaylı, belli kuram ve teorilere, kurallara ve sisteme bağlı olarak yapıldığı gerçeğiydi. Oldukça yoğun bir aktiviteydi aslında çeviri yapmak. Bir de işin sözlü çeviri kısmı, bu kısmın kendine ait kuralları, sistemi, teorileri ve kuramları vardı. Kendimi bir anda koca bir okyanusun ortasında bulmuştum.
Şimdi Ne Yapıyorum?
Hala, Hacettepe Üniversitesi İngilizce Mütercim Tercümanlık bölümünde üçüncü sınıf öğrencisiyim. Meslek ve alan hakkında her gün yeni bilgiler öğreniyorum. İşin bir de mesleğe ilk adım olan staj kısmı varmış. Şimdi Onat Tercüme Bürosunda ingilizce tercüme alanında stajımı yapıyor, mesleğin inceliklerini sahada öğreniyorum.
Bundan Sonra Ne mi Olacak?
Orası muamma. Lisede iken hayalimde canlandırdığım, kafama yatan, hoşuma giden olay mesleğin sadece küçük bir kısmıymış meğer. Mütercim tercümanlık en çok satan romanları çevirmek ya da film ve diziler için altyazı çevirisi yapmak demek değilmiş sadece. Evet, bunlar işin eğlenceli ve hoş kısımları fakat çeviri sektörü çok büyük, karmaşık. Çeşit çeşit metin türleri, uzmanlaşılması gereken çeşit çeşit özel alan, bilinmesi gerekli kural, uygulanması gerekli yöntem ve üstlenilmesi gerekli sorumluluklar var.
Ben şu an bunlara uyum sağlama, ‘yeniden’ tanıştığım bu alanı sindirme ve kendime bir yol çizme evresindeyim.
Hala İngilizce ya da herhangi bir yabancı dil bilmenin kişiye yeni dünyaların kapısını olabildiğince geniş bir şekilde açtığını ve sağladığı olanakların sınırsız olduğunu düşünüyorum. Mütercim Tercümanlık da, İngilizcenin kendisi de dinamik ve sürekli devinim gösteren alanlar. Hala her gün gerek alanla, gerekse dil ile ilgili yeni bir şey öğreniyorum. Bir yandan eğitimimin sonuna gelirken bir yandan da mesleği tanıyor ve ileride karşıma çıkabilecek fırsatları nasıl değerlendirebileceğimi öğreniyorum. Bakalım neler olacak.
Can ŞENER
22.01.2018
Ankara