Çevirinin İncelikleri
Bir yabancı dile iyi derecede hakim olan, okumayı ve mümkünse yazmayı gerçekten seven herhangi biri için çevirmenlik, yaşamının her döneminde ideal meslekler arasında yer alır.
Freelance olarak da yürütebileceğiniz tercümanlık mesleğini, kolunuzdaki çok değerli ve her zaman kullanabileceğiniz bir bilezik olarak da düşünebilirsiniz. İster başka bir mesleğin yanında ek iş olarak yapın, isterseniz de tüm enerjinizi bu işe verin. Üstelik çoğu zaman çalışma koşullarını kendiniz belirleyebilirsiniz. Ben de, biraz aldığım eğitimin, biraz da kişisel ilgimin neticesi olarak üniversite yıllarından itibaren ingilizce çeviri yapmaya başladım ve bu işe hala devam ediyorum. Halihazırda bir yeminli tercüme bürosu için çalışıyorum ve işimi gerçek anlamda severek yapıyorum.
Ancak her işte olduğu gibi bu işte de yükselmek ve başarı kazanmak çaba gerektirir. Özellikle ingilizce çeviriyle ilgili en önemli handikaplardan biri, ingilizcenin dünyada hakim dil olmasından kaynaklı, piyasada bu işi yapabilecek çok sayıda insan bulunabilmesidir. Bu noktada eğer bir adım öne çıkmak istiyorsanız farklı bir şeyler yapmanız gerekir. Ben de bu farkı yakalamak amacıyla ingilizce çeviri alanında kendime özel bir uzmanlık alanı seçmeye karar verdim. Böylece kendime özel ve beni diğer çevirmenlerden ayıran farklı bir uzmanlığım olacaktı.
Peki ama hangi dalı seçmeliydim? Bu sorunun cevabını bulmam fazla uzun sürmedi. Tüm öğrencilik hayatını başarılı öğrenci unvanıyla geçiren ve akademik yayınlara her zaman ilgi duyan biri olarak neden tez tercüme alanına yönelmeyeyim dedim kendi kendime. Öyle de yaptım! Yeminli tercüman olmakla yetinmeyip tez çevirisi alanında profesyonelleştim. Yıllar içinde onlarca tezin ingilizce çevirisini tamamladım. Öyle ki arama motorunu kullanarak “tez İngilizce tercüme” ve “tez yeminli tercüme”diye arattığınızda sonuçlar arasında benim ismim de çıkmaya başladı. Böylece tercüme mesleğinde hep aradığım başarıyı yakaladım. Gayretimin ve harcadığım yılların meyvesini topladım.
Tecrübelerimden yola çıkarak söyleyebilirim ki mesleki başarının iki altın kuralı vardır. Birincisi sevdiğin işi yapmak, ikincisi ise o işe hak ettiği emeği vermek. İkisi bir araya geldikten sonra ne iş yaparsanız yapın en iyisini yapmaya muvaffak olabilirsiniz. Yeter ki isteyin ve başarmak için harekete geçin.
Nilay KAMA
17.01.2018
İstanbul