Pedro Almodovar Sineması
Bizleri birbirimizden ayıran en temel faktörlerin başında belki de tutkularımız ve hobilerimiz geliyor.
İnsan olarak tutkularımız ve hobilerimiz olmasa zaten yaşam son derece monoton ve sıkıcı bir hale gelebiliyor. Yaşam denen bu masalda böylesi bir durumu çok da istemiyoruz. Benim de en büyük tutkum sinema ama özellikle Avrupa sineması. Fransız filmleri izleyerek başladığım sinema tutkum İspanyol yönetmen Pedro Almadovar ile tanışmam ile başka bir hal aldı. Filmlerini orijinal dilinde izlemek istediğimden Onat Tercüme Bürosundan yayın tercüme hizmeti almaya ve onların yol göstericiliği ile filmleri izlemeye başladım.
Zira kimi zaman alt yazıları okurken filmi kaçırabiliyorsunuz ya da yayın ispanyolca tercümelerinde ciddi anlam kayıpları olabiliyor. Sonuçta İspanyolca bilmediğimden ve Pedro Almadovar sinemasına aşık olduğumdan kendimce doğru bulduğum yöntem buydu.
İzleyenlerin de çok iyi bildiği üzere “Annem Hakkında Her şey” ki benim favori filmimdir, Julieta, Kırık Kucaklaşmalar, İçinde Yaşadığım Deri, Dönüş gibi filmlerinin hepsi birer başyapıt, ödüllü filmlerdir. Yönetmen sinemasında popüler kültüre, melodram tarzında göndermeler yapılır ve hemen hemen tüm filmlerinde insanın içini saran bir şeyler bulur insan. Ama benim gibi İspanyolca asla bilmeyen bir insansanız o zaman da Ankara’da yayın tercüme hizmeti almanız kaçınılmaz olur.
Latin kökenli ve kanaatimce zor bir dil olan İspanyolca filmlerinin hele de böylesi bir yönetmenin filmlerini izlemeniz için elbette İspanyolca öğrenmenize gerek yok. Günümüzün yoğun koşturmacasında hiçbirimizin buna zamanı da yok ama benim gibi filmin orijinal DVD’sini alıp ki internet üzerinden çok kolay bir biçimde getirtebiliyorsunuz, Kızılay’da Onat Tercüme Bürosu’nun kapısını çalmanız yeterli.
DVD’yi yeniden elinize aldığınızda filmi ruhuna uygun yapısı bozulmamış, orijinaline sadık kalınmış bir biçimde izleyebiliyorsunuz. Bu ise size yaşamanın ne kadar güzel olduğunu, nefes almanın, sanatla ilgilenmenin nasıl bir büyük mutluluk olduğunu ama özellikle de böylesine bir filmi izlemenin sizin ne büyük şansınız olduğunu gösteriyor ki, filmin yanına bir de filtre kahve ve bolca patlamış mısır alınca dünyada benden mutlusu kalmıyor. Siz de deneyin, ne demek istediğimizi hemen anlayacak ve vazgeçemeyeceksiniz.
Alina ATEŞ
18.01.2018
Ankara