Orta Yaş Bunalımı
Size 40 yaşından sonra nasıl meslek değiştirdiğimin hikayesini anlatmak istiyorum.
Üniversitede İktisat bölümünü bitirdikten sonra yaklaşık 15 sene bankacılık sektöründe çalıştım. Fakat ne çalışma ortamından ne de çalışma koşullarından hiçbir zaman memnun ya da mutlu olmayı başaramadım. Sanırım ben daha çok Sözel bölümlere uygun bir öğrenciydim ve bankacılık hiçbir biçimde yapıma uygun bir iş değildi. Yine de 15 sene boyunca bir şekilde devam ettirmeyi başarmıştım işte. Ancak 40. yaşgünümü kutladıktan 1 hafta sonra ani bir kararla, bir daha dönmemek üzere, son çalıştığım bankaya istifamı verdim. Bir tür orta yaş bunalımı hezeyanı olsa gerek… Bir iki ay boyunca sürekli seyahat ettikten sonra ufak tefek bir şeyler yapmaya başlamanın zamanı gelmişti. İşte o zaman neden Portekizce biliyor olmamı avantaja çevirmeyeyim diye düşündüm. Belki bu yaştan sonra bir yeminli tercüman olamazdım fakat ucundan kıyısından bir şeyler yakalayabilirdim…
10 yaşımdan 15 yaşıma kadar 5 sene boyunca, babamın mesleğiyle alakalı olarak Brezilya’da yaşamıştım. Yaşadığımız bölgede Portekizce konuşan çok fazla insan vardı. O dönem Portekizce’yi anadili olarak konuşan 2-3 yakın arkadaş edinmiştim. Sonraki yıllarda da bağlantıyı hiç koparmadık. Sizin anlayacağınız Portekizce bilgim o günlerden kalmaydı. Tabi üniversite yıllarında hobi olarak bir iki dönem Portekizce kursuna da gitmişliğim vardı. Kendime de epeyce güveniyordum. Lafı fazla uzatmayayım; dediğim gibi belki bir noter onaylı tercüme bürosu adına yoğun ve düzenli hizmet vermek için fazla yaşlıydım ama yine de bu işi serbest olarak yürütmeyi deneyebilirdim.
Bununla ilgili İnternet üzerinden iş ilanlarını incelemeye ve farklı pek çok mecra üzerinden araştırma yapmaya başladığım sıralarda bireysel olarak verilen ilginç bir ilanla karşılaştım. Bir web sitesi tercüme işinden bahsediliyordu. Detaylı bir biçimde anlatılan iş özetle, epeyce bir takipçi sayısına sahip kişisel bir blogger’ın 4 senedir güncel tuttuğu blog sayfasının her dilde tercümesini kapsıyordu. Yani ilanda, İngilizce dışında her dilden çevirmenler aranıyordu. Hiç düşünmeden iletişime geçtim. “Bahsi geçen web sitesi Portekizce tercüme edilecek mi?” diye sordum. Cevap olumluydu. Kendi durumumdan ve dile yeterince hakim olduğumdan bahsettim. Daha önce hiç çeviri yapmadığımı da açık yüreklilikle belirttim. Söz konusu blog sayfasının dili hayli basitti. Genel olarak güncel olaylardan ve kişisel tecrübelerden bahsedilmişti. Çevirisi son derece kolaydı.
Neticede işi aldım. 2 ay gibi bir süre içinde tüm metinlerin çevirisini tamamladım. Hiçbir soun çıkmadan işi alnımın akıyla teslim ettim.
Bu arada mail aracılığıyla iletişim kurduğum kişiye, söz konusu blogger’ın neden bu işi web sitesi noter onaylı tercüme hizmeti veren bir büroya devretmediğini sorma fırsatım da oldu. Zira bu soru ilanı gördüğüm ilk andan itibaren aklıma takılmıştı. Net bir cevap alamasam da genel olarak bunun, blogger’ın kişisel tercihi olduğu, bu işi doğrudan doğruya çevirmenlere vermeyi kendisinin istediği sonucunu çıkardım. Her neyse neticede benim için son derece başarılı ve eğlenceli bir deneyim oldu. Ayrıca ilk iş için hayli iyi bir referans kazandım diyebilirim. Bu arada bir mesleği severek icra etmenin nasıl bir his olduğunu da geç de olsa yaşama şansına eriştim. Size tavsiyem; sevmediğiniz işlerin peşinde ömrünüzü çürütmeyin!
Koray BECERİKLİ
01.02.2018
Antalya