Hayaller Gerçeğe
Yazmak en büyük hayalimdi. Doğal olarak eğitim ve iş yaşamımın tamamını bunun üzerine kurgulamaya çalıştım.
Büyük oranda da başarılı olduğumu söyleyebilirim. Sosyal bilimler üzerine eğitim aldım. İş hayatımın merkezinde, farklı biçimlerde de olsa, hep yazı yazmak ve aynı zamanda İngilizce tercüme yapmak yer aldı (Sonraları, keşke Fransızcayı da ileri düzeyde öğrenseymişim, hatta Fransızca yeminli tercüme işine el atsaymışım dediğim çok oldu:) Sebebini yazının sonunda anlayacaksınız). Sonuç olarak seneler boyunca elimden ne kalem ne de klavye düşmedi.
Nihayet geride yeterince anı ve tecrübe bıraktığıma inandığım bir noktada yine yazmaya fakat bu sefer bir kitap yazmaya karar verdim! Tabi bu yazmak başka türlü yazmalara benzemedi. Fikir aşaması da hayata geçirme aşaması da son derece heyecanlı ve biraz da sancılı oldu. Fakat sonunda bunu da başardım. Artık başından sonuna kadar bana ait olan ve içinde yalnızca benim adımın yer aldığı bir romanım vardı! İnsanın ilk kitabı ilk çocuğu gibidir derler, öyle de oldu. Kitabımı çok sevdim, ilginç bir şekilde benim dışımda da onu seven bir kitle oluştu kısa zamanda. Elbette olumsuz yorum ve eleştiriler de yapıldı fakat genel olarak takdir ve beğeni içerikli kitap yorumlarının nesnesi haline geldi ilk göz ağrım.
Kelimenin gerçek anlamıyla ağzım kulaklarımda bir dönem geçirdim ilk kitabım basıldıktan sonra. Üstelik mutluluğumun kaynağı, saygı duyduğum pek çok insanın kitaba dair olumlu eleştirisiyle de sınırlı kalmadı! Hiç beklemediğim bir anda mail kutumda, ta üniversite Erasmus döneminde tanıştığım ve o günden beri iletişimi koparmadığımız eski bir arkadaşımdan gelen mesajla karşılaştım. Birlikte bolca vakit geçirdiğimiz öğrencilik dönemlerinde onunla çok sayıda ortak noktamızdan biri de edebiyattı.
Hatta pek çok edebi eserin, İngilizce ve Fransızca tercümesi konusunda uzun ve eleştirel sohbetlerimiz olmuştu…
Bana o maili attığı dönemde arkadaşım Fransa’da yayıncılık alanında faaliyet gösteren bir kuruluşta çalışıyordu. Kitap basıldıktan sonra mutluluğumu ve elbette hikayeyi genel hatlarıyla onunla paylaşmıştım. Bilin bakalım ne oldu?! Arkadaşım bana, romanın konusunun çok ilgilerini çektiğini ve Fransızca çevirisini yaparak dosya halinde onlara göndermemin mümkün olup olmadığını sordu! Bu haberle birlikte yeni bir sevinç dalgasıyla ayaklarım yerden kesildi. Tabi ki arkadaşımın bu onore edici isteğini yerine getirecektim.
Ancak önemli bir ayrıntı vardı. Bana, kitabın çevirisini kusursuz bir biçimde yapacak işinin ehli bir Fransızca yeminli tercüman gerekiyordu! Hemen işe koyuldum. Fransızca Yeminli Tercüman arayışına başladım. Ankara’da yaşadığım için ve bu konuyu yüz yüze görüşmenin daha doğru olduğunu düşündüğüm için araştırmamı Ankara ile sınırlı tuttum. Bu şekilde Onat Tercüme Bürosu‘na ulaştım ve kitabın Fransızca çevirisi problemsiz bir şekilde tamamlandı, dosyayı arkadaşıma gönderdim. Genel olarak kitabı ve elbette çeviri dilini çok beğendiklerini söylediler. Şu an değerlendirme aşamasında ve sanırım gidişat olumlu! Ne denir, hayat bana şu sıralar hayallerimden fazlasını vadediyor. Bu yolda emeği ve desteği geçen herkese teşekkür ediyorum!
Meltem GÜNCE
28.12.2017
Ankara