Babil Kulesi Neden Yıkıldı
Gazetelerde Türk öğrencilerin savaş sonrası Musul’a yeniden bir Babil Kulesi tasarladığını okuyunca aklıma geldi, dillerin doğuşu efsanesi.
Öyle ya, Babil Kulesi olmasa ne diller olacaktı, ne Yeminli Tercümanlar ne de Yeminli Tercüme Büroları…
Efsane odur ki, kutsal bir ağaç yer ile göğü birbirine bağlardı. İnsanlığın kurtuluşu da yerden göğe uzanmaktaydı. Sümerler buna inanırdı ve bu arzularına kavuşmak için göğe yükselen bir kule yapmaya başladılar. 5 bin yıl önce yaşandı bunlar ve kule Tanrı Marduk adına ithaf edildi. Evet, birkaç bin yılda bir ziyaretimize gelen kuyruklu yıldız Marduk!
Kule, önce 90 metre alan üzerine 90 metre yükseklikte yapıldı. Her katı farklı yükseklikte, 7 kattan oluşuyordu. Böylece Tanrı Marduk’a ulaşacağını düşünüyordu Sümerler.
Tarih bize, kulelinin Babil’i işgal eden farklı uygarlıklar tarafından yıkıldığı, bir çok kez de yeniden yapıldığını anlatıyor. En son Milattan Önce 479 yılında Persliler kuleyi yıktı ve bir daha inşa edilemedi. Büyük İskender de yıkıntıları görünce yeniden inşa ettirmeye başladı, ama ömrü yetmedi. Makedonyalı İskender, Babil’de Sami kökenli yerel insanlarla nasıl anlaşıyordu acaba? Arapça Tercüman mı kullanıyordu? İbranice Tercüme mi yaptırıyordu? Sahi, Yeminli Tercüme Bürosu olmadığına göre kim yapıyordu Tercüme işlerini o vakitler?
Neyse biz hikayemize dönelim. Kutsal kitaplarda da hikaye benzer. İslam tarihçisi El-Tabari de Peygamberler ve Krallar Tarihi adlı eserinde şöyle anlatıyor: Nemrut Babil’e yüksek bir kule inşa ettirir. Tanrı bundan hoşnut olmaz ve kuleyi yıkar. O vakte kadar yeryüzünde tek bir lisan vardır, bütün insanlar aynı dili konuşur. Fakat, öfkelenen tanrı insanları 72 ayrı dile böler. Bugünkü tüm diller o gün doğar. Tevrat’ta, İncil’de de hep benzer hikayeler anlatılır ve dillerin doğuşu böyle resmedilir.
Ne kadar ilginç; demek ki insan göğe yükselip Tanrı’ya ulaşmak istemese hala aynı dili konuşuyor olacaktık. Yeminli Tercüme, İngilizce Tercüme, Almanca Tercüme, Yeminli Tercümanlık mesleği, Onat Tercüme Bürosu ile birlikte tüm kariyerim de olmayacaktı. Varsın olmasın, insanlık ne güzel anlaşacaktı. Barış, huzur, mutluluk olacaktı.
Hem zaten Türk öğrencilerin projesi de barışı anlatıyor biraz. İnsanlar yeniden aynı dilden konuşabilsin diye…
Onur KARACAN
12.02.2018
Ankara