Amerika’daki Tarihi Bina
Bugün sizlere eğitim için bulunduğum Amerika’da yaşadığım bir anıdan hareketle ülkemizle olan bir farkını anlatacağım.
Eğitimim için gerekli olan evrakımı Ankara’daki Tercüme Bürosu vasıtasıyla tercüme ettirdikten sonra yine aynı yerde Konsolosluk Onaylı Tercüme de yaptırmış ve Amerika’nın yolunu tutmuştum.
Atlanta’da başladığım eğitimin henüz ikinci haftasında tüm eğitilenler, kültürel gezi için organize edildi ve bizim için bir şehir turu düzenlendi. Bu tur öncesinde Amerikalılar tarafından, tarihi hükümet binasını gezeceğiz diyerek ciddi bir reklam yapılması da ihmal edilmedi. Tabi biz tarih deyince refleks olarak 7-8 asırlık yapıları düşündüğümüzden benim algım yine o yönde idi. Derken gezi başladı ve bir iki parkı, bahçeyi gezdikten sonra sıra geldi tarihi binaya. Rehber anlatmaya başlar başlamaz bende büyük bir garipseme oldu. Zira bina sadece 110 yıllıktı ve şehrin en tarihi binası olduğu ifade edilmişti. Bununla birlikte, bu binayı ziyaret etmek için sırada bekleyen onlarca öğrenciyi görünce, kendi ülkemdeki tarihi yapıları ve bazılarının kaderine terk edilmiş hallerini düşündüm ve ağlasam mı gülsem mi bilemedim.
Asla bu anlattığımı bir ülkenin tarihini küçümsemek olarak algılamayın, çünkü ben kendi açımızdan düşünüp elimizdekinin kıymetini bilmediğimizi acı bir şekilde görmüş oldum. Antik çağlara kadar uzanan kadim bir tarihin içinde doğmuş olmamıza rağmen, yıllar geçtikçe milli tarih bilgi ve bilincinden uzaklaşan nesiller, üzülerek söylemek gerekirse, tarihi yapıları bir taş parçası olarak görmeye başladılar. Bunların nedeninin sadece maddi yetersizliklerle açıklamaya çalışanlara ise hiç katılamıyorum. Çünkü maalesef görüyorum ki, kendi semtindeki tarihi yapıların bile farkında olmadan yaşayan bireylerimiz var.
“Herkes önce kendi evinin önünü süpürmeli” sözünden hareketle, kendi çocuklarım için, tarih bilincini aşılamaya çalıştığımı söyleyebilirim. Bunun için de hafta sonları alanların ziyaretini planlıyorum. Gittiğimiz yerlerin tarihsel önemlerini öğrenip, anlayacakları şekilde çocuklara anlatmanın çok faydalı olduğunu da belirtmeden geçemeyeceğim.
Sizlere Amerika’da geçirdiğim iki yıl içerisinde biriktirdiğim anılarımı anlatmaya fırsat buldukça devam edeceğim. Acaba diyorum, Kızılay Tercüme Bürosu’na tekrar uğrasam ve Çince Tercüme yaptırıp bir de uzak doğu hatıralarımla mı başınızı ağrıtmaya başlasam…
Edis YURTSEVEN
17.03.2018
Ankara