Alman Ehliyeti
Çok küçük yaşlarda Almanya’ya yerleşmişiz. Hatırlamıyorum bile.
Sanırım henüz ilkokula başlamamıştım. Babam, dayısının çalıştığı oto sanayi fabrikasında iş bulunca apar topar ülkeden ayrılmışız. Gidiş o gidiş.
Uzun yıllar boyunca bir daha memlekete dönme şansımız olmadı. Ben orada okudum, o kültüre adapte oldum. Kendimi bir Türk’ten ziyade Alman gibi hissediyordum. Daha doğrusu Türklerin yaşayış biçimleri hakkında pek bilgim yoktu bile. Yaşadığımız yerde bizim gibi 2-3 Türk aile vardı, hepsi o kadar.
Babam gibi ben de aynı sektörde iş buldum, yıllarca çalıştım, orada evlendim, çocuklarım oldu. Nihayet emeklilik yaşım geldiğinde artık bir ayağımı Türkiye’ye atmaya başlamıştım. Yaz tatillerinin bir kısmını Türkiye seyahatine ayırıyordum. Özünde parçası olduğum toplumu 50 yaşından sonra tanımaya başlamıştım…
Bu seyahatlerin süresi her yıl biraz daha uzadı ve sonunda neredeyse tüm yazı anavatanımda geçirir olmuştum. Tabi bu durum bazı ihtiyaçlar doğurdu. Öncelikle kendime İzmir’de küçük bir ev satın aldım. Araba ihtiyacımı da tanıdıklar vasıtasıyla 3 aylığına kiraladığım araçlarla karşılıyordum. Kiralık arabayla yurdun dört bir yanında geziyor, kaybettiğim yılların acısını çıkarmaya çalışıyordum. Bu yazların birinde tanıdık arkadaşlardan biri bana Türk ehliyetim olup olmadığını sordu. Almanya’da yaşımı doldurduğumdan beri bilfiil araba kullanıyordum. İzmir’de kiraladığım araçları da hep kendim kullanmıştım fakat o güne kadar ehliyet meselesi hiç aklıma gelmemişti. Şansıma herhangi bir çevirmeye de yakalanmamıştım. Neyse sonuçta Almanya’da kullandığım ehliyetin burada da geçerli olması için ehliyet tercüme işlemi gerçekleştirmenin yeterli olduğunu öğrendim.
Yaklaşık 5 sene her yaz Türkiye’de günlerce araba kullandıktan sonra böyle bir durum olduğunu fark edince şansımı daha fazla zorlamadan hemen noter onaylı tercüme bürosu arayışına girdim. Ehliyet, noter onaylı tercüme yöntemiyle tercüme edilmek zorundaymış. Dolayısıyla özellikle noter onaylı çalışan bir firma aradım. Nihayet Ankara’da bir tercüme firması buldum. Ehliyet fotokopimi eposta yoluyla onlara gönderdim. Aynı gün Ehliyet Almanca tercüme edilmiş halde bana teslim edildi. Böylece derin bir oh! çektim. Artık memleketimin yollarında çok daha rahat ve huzurlu araba kullanabiliyorum. Ve hayatımın ikinci baharında anavatanımı gezip görme faaliyetlerine kaldığım yerden devam ediyorum.
Metin KUNDAKÇI
02.04.2018
İzmir