Aksaray’dan İngiltere’ye
İngiltere yolculuğumun bir sebebi vardı elbette. İnsan, hayatını belli bir düzen içerisinde yaşarken o düzeni bozan ya da değiştiren bir dönüm noktası illaki oluyor.
Ben, Aksaray’ın küçük bir kasabasında yaşıyor, ara sıra babamın bakkalına bakmak, babama yardım etmekle zamanımı geçiriyordum. Hayatımın dönüm noktası şu anda eşim olan kişinin bakkalımıza alışveriş için gelmesiyle oldu.
Küçük bir kasabada yaşadığım için burada herkes birbirini tanırdı. Oysa ben onu ilk kez görüyordum. Sade giyinişi, ince tavırları ve yüzünün duruluğu beni etkilemişti. Sonraları aslen Gülpınar’lı olup İngiltere’de yaşadığını öğrenecek, etrafımdakilerin de tavsiyesi ile görücü usulü denebilecek bir evlilik gerçekleştirecek, böylece İngiltere yolculuğum da başlamış olacaktı.
Şu an eşimle evliliğimizin üçüncü yılını dolduruyoruz ve iki buçuk yıllık bir ayrılığın arkasından şu an beraber İngiltere sokaklarını adımlıyoruz. İnsanın burada gördüklerine hayran kalmaması mümkün değil fakat hiçbir şey memleketin güzelliğini, özelliğini hissettirmiyordu elbette. Bunları düşünerek gezdiğim sokaklarda İngilizce Tercüme Bürosuna yolumun ilk düşüşünü hatırladım. Küçük bir yerden gelenler için büyük şehirler devasa büyüklükte gelir insana. Ankara da bana öyle gelmişti. Vize işlemleri için geldiğim bu şehirde büyükelçilikten verilen evrakları tercüme ettirerek işlemleri tamamlayıp bir an önce eşimin yanında olmak istiyordum. Fakat her şey bu koca şehirde nasıl da gözümde büyümüştü. Büyükelçilikten tercüme büroları ile ilgili bilgi almak istediğimde beni Kızılay’a yönlendirmişler, oralarda tercüme büroları ya da bu işlerle ilgilenen yerler bulabileceğimi söylemişlerdi. Hiçbir yer bilmeden yollara düşmüş, sora sora Karanfil Sokağı bulmuş orada gezinirken Onat Tercüme Bürosunu görmüş, tüm heyecanımla içeri girerek Ankara maceramı başlatmıştım.
Evraklar geliyor, bunları anlayabilmek ve uygun şekilde doldurup teslim edebilmek için İngilizce Tercüme Bürosuna gidiyor, işlerimi hallediyordum. Sonunda işlemler tamamlanmış, vizem çıkmıştı. Bir yanda aileden ayrılmanın hüznü, bir yandan sevdiğim insana kavuşabilmenin mutluluğuyla İngiltere yollarına düşmüştüm. Eşim beni havaalanında karşılamış ve hayatımın geri kalanı bundan sonra İngiltere’de başlamıştı. Artık yeni uğraşım olan dil derslerim başlamıştı. Şu an İngilizceyi orta seviyede anlıyor, kendimi ifade edebilecek kadar da konuşabiliyorum.
İçimde memleket özlemi, bir yanda hayat arkadaşımla el ele İngiltere’ye yolculuğumu hatırlayarak Londra sokaklarında Türkiye’yi yüzümüzde bir tebessümle anıyoruz.
Fatma USALDI
10.01.2018
Londra